Dublin Core
Title
Şiir ve Düşünce İlişkisi
Abstract
Düşüncede berraklık ve açıklık arayışının önemli kriter olduğu günümüz felsefesinde şiir irrasyonelliğe kaynaklık eden esin ve ilhamın membaı, müphemliğin ve bulanıklığın ifade alanı olarak görülmektedir. Alman filozofu Martin Heidegger ise aksini düşünmekte. Felsefe özellikle Rene Descartes sonrası Modern Felsefe Varlığı tayinde insan algısını merkeze yerleştirmiştir. Bu felsefeye göre düşünme insanın Varlık hakkındaki tespit ve hükümlerini ortaya konulup, tartışılmasıdır. Heidegger Modern Felsefe’de paradigma haline gelmiş bu yönelişe şiddetle karşı çıkar. Düşünmenin Varlığın sesine kulak verme olduğunu söyler. İnsan nasıl varlığın sesine kulak verecektir. Şiirle. Şairler Varlığı terennüm ederler. Bundan dolayı, Heidegger’e göre şairler filozoflardan daha önemlidir. Bu tebliğde daha ziyade Martin Heidegger’in felsefesine dayanarak şiirin düşünceyi nasıl ifşa ettiği meselesini ele almaya çalışacağım. Düşüncenin sesi neden şiirsel olmak zorundadır ve neden şiir Varlığın ifşası ve hakikatin ifadesi olarak görülmelidir. Şairle düşünür arasında köklü bir ayırım yapmak mümkün müdür? Şiir dil ilişkisi nasıl kurulmalı ve neden dil dile geldiği zaman şiirsel olma durumundadır?
Keywords
Conference or Workshop Item
PeerReviewed
PeerReviewed
Date
2012-05
Extent
819